Ahlakın ve ahlaklı olmanın dinimizde önemli yeri vardır. Allah-u Zülcelâl ayet-i kerimede, Hz. Peygamber (sallallahu aleyhi ve sellem)’i güzel ahlakı nedeniyle övmüş ve: “Şüphesiz sen yüksek (güzel) bir ahlak üzeresin.” (Kalem; 4) buyurmuştur. Hz. Peygamber (sallallahu aleyhi ve sellem) de kendisinin Peygamber olarak gönderiliş nedenini açıklarken: “Ben ancak güzel (yüksek) ahlakı tamamlamak için gönderildim.” (İmam Malik) buyurmuştur.
Dinimiz; insanların kendilerini yaratan, yaşatan ve rızıklandıran Allah-u Zülcelâl’i tanımalarını ve O’na ibadet etmelerini emrederken, aynı zamanda ahlaki esaslara uymalarını, güzel ahlak sahibi olarak yaşamalarını da tavsiye etmektedir.
Hz. Peygamber (sallallahu aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: “Mü’min güzel ahlakı sebebiyle, gündüzleri oruç tutan, geceleri ibadet için ayakta bulunan kimsenin derecesine ulaşır.” (Ebu Davud)
İnsanlar için güzel ahlak hususunda en büyük rehber Hz. Peygamber (sallallahu aleyhi ve sellem)’dir. Ayet-i kerimede buyrulduğu gibi, o çok büyük bir ahlak sahibi idi. İnsanlara mertebeler kazandıran da güzel ahlaktır. Hz. Peygamber (sallallahu aleyhi ve sellem) de güzel ahlak sayesinde mertebelerinin zirvesine ulaşmıştır. Bu sebeple, Allah-u Zülcelâl’in katında mertebesi en yüksek olanlar, O’nun Resulünün ahlakını yaşayanlardır.
Anlatıldığına göre, Allah-u Zülcelâl imanı yarattığı zaman: “Ya Rabbi! Beni güçlendir.” Demiş, Allah-u Zülcelâl de onu güzel ahlak ve cömertlikle güçlendirmiştir. Güzel ahlak, cennet nimetlerine açılan bir kapıdır. Allah-u Zülcelâl’in rızasına talip olan kimseler, ilk önce güzel ahlak kapısından girmişlerdir.
Güzel ahlak; güler yüzlü olmak, insanlara iyilik yapmak, hiç kimseye eziyet etmemek ve insanlardan gelen eziyetlere de sabretmektir. Başkasının kötü huyundan şikâyet etmek, kendisinin kötü ahlakının delilidir.
Rivayete göre Hz. Peygamber (sav); Enes (radıyallahu anh) ile birlikte bir yere gidiyordu. Arkadan bir bedevi Hz. Peygamber (sallallahu aleyhi ve sellem)’e yetişti ve cübbesinin eteklerine öylesine asılarak çekti ki, Hz. Peygamber (sallallahu aleyhi ve sellem)’in ensesi kızardı ve kumaş Hz. Peygamber (sallallahu aleyhi ve sellem)’in ensesinde iz bıraktı. Sonra da: “Ey Allah’ın Resulü! Allah-u Teala’nın sana nasip ettiği servetten bana da infak et!” Dedi. Hz. Peygamber (sallallahu aleyhi ve sellem) de bedeviye dönüp gülümseyerek iltifat etti ve kendisine bir şey verilmesini emretti. (Buhari, Müslim)
Hz. Peygamber (sallallahu aleyhi ve sellem), Muaz (radıyallahu anh)’a şöyle buyurmuştur: “Ey Muaz! Sana söyleyeceklerime uyarsan, güzel ahlak sahibi olursun. Ey Muaz! Allah'tan kork, sözünde doğru ol, verdiğin sözü yerine getir, emaneti koru, ihaneti terk et, komşularınla iyi geçin, yetime acı, yumuşak sözlü ol, herkese selam ver, salih amellere sarıl, uzun emel peşinde koşma, yemin ettiğin zaman yeminine riayet et, Kur'an’ı iyi anla, ahireti sev, hesap gününden kork, alçak gönüllü ol.” (Beyhaki)
Hz. Peygamber (sallallahu aleyhi ve sellem)'in, Muaz (radıyallahu anh)'a yaptığı bu nasihat, hepimiz için bir rehberdir. Eğer insan bu söylenilenleri yerine getirirse, güzel ahlak sahibi olur. Güzel ahlak sahibi olmanın da mükâfatı çoktur.
Hz. Peygamber (sallallahu aleyhi ve sellem) başka bir hadis-i şerifte şöyle buyurmuştur: “Haklı da olsa, sürtüşme ve münakaşayı terk eden kişiye, cennetin çevresinde bir köşk verileceğine; şaka da olsa, yalan söylemeyen kimseye, cennetin ortasında bir köşk verileceğine; ahlakını güzelleştirene de cennetin en yüksek yerinde bir köşk verileceğine kefilim.” (Ebu Davud, Tirmizi, İbn Mace)
Abdullah bin Amr (radıyallahu anh)’dan rivayetle Hz. Peygamber (sallallahu aleyhi ve sellem): “Size, en çok sevdiğim ve kıyamet gününde bana mevkisi en yakın olanınızı bildireyim mi?” buyurdu ve bu sözünü iki veya üç defa tekrarladı. Ashab: “Evet, bildir ya Resulallah!” deyince; Hz. Peygamber (sallallahu aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: “Ahlakı en güzel olanınızdır.” (Ahmed bin Hanbel, İbn Hıbban)
Güzel ahlak, peygamberlerin sıfatlarından bir sıfattır. Güzel ahlak, cennet nimetlerine bir kapıdır. Bunun tersi olarak kötü ahlak, sahibini şeytanın yoluna koyar. Onu ebedi ateşin kapısına götürmeye sebep olup, sahibini ebedi helake uğratacak bir hastalıktır. Kötü ahlak, çok çirkin bir şeydir. Kötü ahlaklı olan kimselerden bütün insanlar uzak durur. İnsanların uzak durduğu bir kimseden Allah-u Zülcelâl de (rahmetiyle) uzak olur.
Kötü ahlak, sahibini hem bu dünyada hem de ahirette helak eden bir hastalıktır. Bir kimse, hem taat ve ibadet yapar, hem de kötü ahlaklı olursa, yaptığı ibadetler kendisine bir menfaat vermiyor demektir.
Böyle kimseler, ibadeti adet olarak gafletle yaptıklarından dolayı bir menfaat bulamazlar. Yoksa ihlâslı olarak ibadet yapan kimseler, bu ibadetleri ile kötü ahlak hastalığından kurtulurlar. Çünkü Allah-u Zülcelâl'in ibadeti, insanda bulunan kötülükleri yok eder. Bir grup sahabe-i kiram Hz. Peygamber (sallallahu aleyhi ve sellem)'e gelerek: “Ya Resulallah! Filan kadın gündüzleri oruç tutuyor, geceleri de ibadetle geçiriyor. Ama kötü ahlaklıdır. Dili ile komşularını incitiyor.” Dediler. Hz. Peygamber (sallallahu aleyhi ve sellem) buyurdu ki: “Onda hiç hayır yoktur. O ateş ehlindendir.” (Ebu Davud)
İşte bu hadis-i şerifte de görüldüğü gibi, kötü ahlak, sahibini ateş ehli yapmaktadır. Onun için insan, üzerinde bulunan kötü ahlaktan kurtulmanın çarelerini aramalıdır. Kendisini kötü ahlaktan kurtaranlar, kalplerini temizlemiş ve selamete çıkarmış olurlar.
Kötü ahlak, sahibinin burnuna takılmış ve ucu şeytanın elinde bulunan bir azap halkasıdır. Şeytan bu halka ile insanı kötülüğe, kötülük de sahibini cehenneme sürükler. Onun için kötü ahlaktan uzak durmak en selametli yoldur.
Wikipedia
Arama sonuçları
Blog Arşivi
-
▼
2008
(34)
- ► 06/22 - 06/29 (5)
- ► 09/21 - 09/28 (1)
- ► 10/12 - 10/19 (4)
- ► 10/19 - 10/26 (3)
- ► 10/26 - 11/02 (2)
- ▼ 11/02 - 11/09 (5)
- ► 11/09 - 11/16 (6)
- ► 11/16 - 11/23 (7)
- ► 12/21 - 12/28 (1)
-
►
2009
(16)
- ► 01/11 - 01/18 (1)
- ► 03/01 - 03/08 (1)
- ► 04/26 - 05/03 (1)
- ► 06/14 - 06/21 (2)
- ► 06/21 - 06/28 (1)
- ► 06/28 - 07/05 (2)
- ► 07/05 - 07/12 (2)
- ► 07/19 - 07/26 (1)
- ► 09/20 - 09/27 (1)
- ► 09/27 - 10/04 (1)
- ► 11/08 - 11/15 (1)
- ► 11/15 - 11/22 (2)
-
►
2010
(16)
- ► 04/11 - 04/18 (3)
- ► 05/02 - 05/09 (1)
- ► 06/06 - 06/13 (1)
- ► 06/13 - 06/20 (1)
- ► 06/27 - 07/04 (3)
- ► 10/03 - 10/10 (2)
- ► 10/17 - 10/24 (1)
- ► 10/24 - 10/31 (1)
- ► 10/31 - 11/07 (1)
- ► 11/21 - 11/28 (1)
- ► 11/28 - 12/05 (1)
-
►
2011
(22)
- ► 01/02 - 01/09 (1)
- ► 01/23 - 01/30 (1)
- ► 02/20 - 02/27 (1)
- ► 03/06 - 03/13 (2)
- ► 05/15 - 05/22 (1)
- ► 05/29 - 06/05 (1)
- ► 06/12 - 06/19 (1)
- ► 07/10 - 07/17 (2)
- ► 07/31 - 08/07 (9)
- ► 10/02 - 10/09 (1)
- ► 10/09 - 10/16 (1)
- ► 11/20 - 11/27 (1)
-
►
2012
(38)
- ► 01/01 - 01/08 (1)
- ► 01/08 - 01/15 (1)
- ► 01/22 - 01/29 (2)
- ► 01/29 - 02/05 (1)
- ► 02/26 - 03/04 (1)
- ► 04/08 - 04/15 (1)
- ► 04/22 - 04/29 (1)
- ► 05/06 - 05/13 (1)
- ► 05/13 - 05/20 (1)
- ► 05/27 - 06/03 (1)
- ► 06/17 - 06/24 (1)
- ► 06/24 - 07/01 (1)
- ► 07/01 - 07/08 (2)
- ► 07/15 - 07/22 (1)
- ► 07/29 - 08/05 (1)
- ► 08/05 - 08/12 (1)
- ► 08/12 - 08/19 (1)
- ► 08/26 - 09/02 (1)
- ► 09/02 - 09/09 (1)
- ► 09/09 - 09/16 (1)
- ► 09/16 - 09/23 (1)
- ► 09/23 - 09/30 (1)
- ► 09/30 - 10/07 (1)
- ► 10/14 - 10/21 (2)
- ► 10/28 - 11/04 (1)
- ► 11/04 - 11/11 (1)
- ► 11/11 - 11/18 (1)
- ► 11/18 - 11/25 (3)
- ► 12/02 - 12/09 (1)
- ► 12/09 - 12/16 (1)
- ► 12/16 - 12/23 (1)
- ► 12/23 - 12/30 (1)
- ► 12/30 - 01/06 (1)
-
►
2013
(32)
- ► 01/06 - 01/13 (1)
- ► 01/13 - 01/20 (1)
- ► 01/20 - 01/27 (1)
- ► 02/10 - 02/17 (2)
- ► 02/17 - 02/24 (1)
- ► 02/24 - 03/03 (2)
- ► 03/03 - 03/10 (1)
- ► 03/10 - 03/17 (1)
- ► 03/17 - 03/24 (1)
- ► 03/31 - 04/07 (2)
- ► 04/07 - 04/14 (1)
- ► 04/14 - 04/21 (2)
- ► 04/21 - 04/28 (3)
- ► 04/28 - 05/05 (1)
- ► 05/12 - 05/19 (2)
- ► 05/26 - 06/02 (1)
- ► 06/02 - 06/09 (1)
- ► 06/09 - 06/16 (1)
- ► 07/07 - 07/14 (1)
- ► 07/28 - 08/04 (1)
- ► 12/01 - 12/08 (1)
- ► 12/08 - 12/15 (1)
- ► 12/15 - 12/22 (1)
- ► 12/22 - 12/29 (1)
- ► 12/29 - 01/05 (1)
-
►
2014
(52)
- ► 01/05 - 01/12 (1)
- ► 01/19 - 01/26 (1)
- ► 01/26 - 02/02 (4)
- ► 02/02 - 02/09 (1)
- ► 02/09 - 02/16 (2)
- ► 02/16 - 02/23 (1)
- ► 03/02 - 03/09 (1)
- ► 03/16 - 03/23 (1)
- ► 03/30 - 04/06 (1)
- ► 04/06 - 04/13 (2)
- ► 04/13 - 04/20 (2)
- ► 04/20 - 04/27 (2)
- ► 04/27 - 05/04 (1)
- ► 05/04 - 05/11 (1)
- ► 05/11 - 05/18 (2)
- ► 05/18 - 05/25 (1)
- ► 05/25 - 06/01 (1)
- ► 06/01 - 06/08 (1)
- ► 06/08 - 06/15 (1)
- ► 06/15 - 06/22 (1)
- ► 06/22 - 06/29 (1)
- ► 06/29 - 07/06 (1)
- ► 07/06 - 07/13 (1)
- ► 07/13 - 07/20 (2)
- ► 07/20 - 07/27 (1)
- ► 07/27 - 08/03 (1)
- ► 08/03 - 08/10 (1)
- ► 08/10 - 08/17 (1)
- ► 08/17 - 08/24 (1)
- ► 09/14 - 09/21 (2)
- ► 09/21 - 09/28 (1)
- ► 09/28 - 10/05 (1)
- ► 10/05 - 10/12 (1)
- ► 10/12 - 10/19 (1)
- ► 10/26 - 11/02 (1)
- ► 11/02 - 11/09 (1)
- ► 11/09 - 11/16 (1)
- ► 11/16 - 11/23 (1)
- ► 11/23 - 11/30 (1)
- ► 12/07 - 12/14 (1)
- ► 12/14 - 12/21 (1)
- ► 12/21 - 12/28 (1)
-
►
2015
(25)
- ► 01/04 - 01/11 (1)
- ► 01/11 - 01/18 (1)
- ► 01/18 - 01/25 (1)
- ► 01/25 - 02/01 (1)
- ► 02/08 - 02/15 (1)
- ► 02/22 - 03/01 (1)
- ► 03/01 - 03/08 (1)
- ► 03/08 - 03/15 (1)
- ► 03/15 - 03/22 (1)
- ► 04/12 - 04/19 (1)
- ► 04/19 - 04/26 (1)
- ► 05/10 - 05/17 (1)
- ► 05/17 - 05/24 (3)
- ► 06/07 - 06/14 (1)
- ► 06/21 - 06/28 (1)
- ► 07/12 - 07/19 (1)
- ► 07/19 - 07/26 (1)
- ► 10/18 - 10/25 (1)
- ► 10/25 - 11/01 (1)
- ► 11/01 - 11/08 (1)
- ► 11/29 - 12/06 (1)
- ► 12/13 - 12/20 (1)
- ► 12/20 - 12/27 (1)
-
►
2016
(3)
- ► 01/24 - 01/31 (1)
- ► 05/01 - 05/08 (2)
-
►
2018
(24)
- ► 02/25 - 03/04 (1)
- ► 03/04 - 03/11 (5)
- ► 03/18 - 03/25 (2)
- ► 04/08 - 04/15 (2)
- ► 04/29 - 05/06 (9)
- ► 05/06 - 05/13 (1)
- ► 06/03 - 06/10 (2)
- ► 07/15 - 07/22 (1)
- ► 08/19 - 08/26 (1)
-
►
2019
(2)
- ► 04/14 - 04/21 (1)
- ► 09/22 - 09/29 (1)
-
►
2020
(1)
- ► 02/16 - 02/23 (1)
-
►
2021
(1)
- ► 04/11 - 04/18 (1)
-
►
2022
(1)
- ► 03/20 - 03/27 (1)
ÇOCUKLARA GÜZEL ALIŞKANLIKLARI NASIL KAZANDIRABİLİRİZ?
Doğruluk, dürüstlük, merhamet, diğerkâmlık, adalet gibi güzel ahlakın emarelerini çocuklarında görmek, her anne babanın isteği ve emelidir. ...
-
Peygamber Efendimiz (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) bir hadis-i şerifte şöyle buyurmuştur: "Hased etmekten sakının. Çünkü hased, sevaplar...
-
Bir imtihan diyarıydı Uhud… Bedir’de ilk mağlubiyetlerini alan müşrikler, daha kalabalık bir orduyla, Uhud Dağı eteklerine kadar gelmişlerd...
-
Osmanlı Devleti’nde nikâh akitleri ya bizzat kadılar veya kadıların verdiği izinnâme ile yetkili kılınan imamlar tarafından yapılırdı. Şer‘i...